Kalıcı Dönüşüm için Erkekler Konuşuyor!

1024 576 Erkekler Konuşuyor

Dünyada kadına yönelik psikolojik ya da fiziksel şiddet varsa gelenekselde erkeğe uygulanan psikolojik şiddetin kadına yansıma halidir fikri etrafında toparladım tüm süreci.

Önce fikrimi yakın dostlarımla paylaştım, tüm olumlu/olumsuz geri bildirimleri aldım, korkuları, paniği hissettim ve anladım ki doğru yoldayım. Varsa bir kaygı, engel yürümem gerektiğini bilenlerdenim, severim risk almayı, girilmeyen yollarda var olmayı ve bulurum mutlaka çözümü; yolda keşfi de severim. İhtiyacım olan tek şey bana ve bu konuya inanlarla bir olmak ekip olmaktı.
Sorunu görenlerle, çözüm heyecanına odaklanan ortak dostları bulduğum anda çıktık yola.

2018 Nisan projeye başlangıç tarihi, heyecan dorukta, konuşulmayanı konuşmak, derin sorunu konuşulur hale getirmek, konuşulmaz tabularını yıkmak, korkulardan arınmak, ben, biz konuşmazsak kim konuşacak sorumluluğu ile çıktığımız bu yolculukta büyüyerek ve etki alanımızı genişleterek devam ediyoruz.

Korku neydi, özgürlüğün engeli değil miydi, ya kaygılar, kabul görme, sevilmeme, el alem ne der derdi değil miydi?
Sebep de biz, çözüm de biz değil miydik ve harekete geçmenin keyfi ile başladık ilk etkinliğimize IBM mekân sponsorluğunda.
Sonra açıldı tüm kapılar, buluştuk değişim ve dönüşüm niyetlileri ile farklı mekanlarda konuştuk, sorular sorduk önce kendimize sonra birbirimize.
Ve artık başlamıştı sorgulamalar, fark etmiştik kültür ve gelenek adı altında kendimize ve birbirimize yaptıklarımıza.

19 Kasım 2018’de Türkiye de ilk defa Dünya Erkekler Gününü kutladık.
Etkinliği şu sözlerle açmıştım: “Bu etkinliklerde anladık ki, erkekler konuşmuyor, konuşamıyor!”

Erkekler bu defa samimiyetle kendileri için konuşuyor, birbirlerini anlıyor, gelenekselden kaynaklı toplumsal baskıları nasıl yöneteceklerini, nasıl değişeceklerini, nasıl hafifleyip başta kendilerine sonra karşı cinse nasıl davranacaklarını konuştukları sade, samimi, sesiz ama derin bir etkinlik serisi ile
#19Kasım #DünyaErkeklerGünü bu bilinmeyen günün habercisi olduk ve kutlanmasına liderlik ettik.

O günden bugüne hepimizin hayatında çok şey değişti, hafifledik, dönüştük, çok hayata dokunduk, “Değişim Elçileri” yarattık.

 

 

Peki bizim derdimiz neydi?

Toplumsal cinsiyet eşitliğini hepimiz arzu ediyor ve erkekler de kadınlar kadar bu diyalogda yer alsın istiyoruz. Erkeklerin bakış açılarını, kendilerine verilen rollerden memnun olup olmadıklarını, kadın ve toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki görüşlerini erkeklerden dinlemek istiyoruz dedik.

Bunun için de cinsiyet rollerine uygun davranma yükünü kişilerin üzerinden alıp, kalıp yargıların olumsuz sonuçlarından kurtularak özgürce konuşulacak, herkesin kimliğini , yönelimlerini rahatça ifade ettiği, yargılamadan konuşma ortamları yarattık.

Toplumsal cinsiyet eşitliği meselesine erkeğin genel yaklaşımını değiştirmek, “Kadının yanındayım” noktasından “Erkek benliğini sorgulayıp, geleneksel dokunun erkek üzerinde yarattığı tahribatı” ve dolayısıyla “erkeklik kavramının kodlanan bazı davranış biçimlerini” anlayıp değiştirmek için tüm konumlandırmayı “şeffaflık, yargılamamak, açık konuşmak” üzerine yaptık.

Sahne bu kez ezbere söylenen eşitlikçi kalıp cümleleri değil, kozanın dışına taşanları ağırladık.
Bu yöntemde seyirci edilgen, konuşmacı ise “içini döken” oldu. “Ben eşimi dövdüm” şeffaflığında konuşmalar masaya yatırılmadı ama nedenleri “perdesiz” tartışıldı, bu davranış kalıplarının nasıl çözüleceği davranışın bizzat sahibi tarafından anlatıldı.

Erkekler Konuşuyor serisi kapsamında toplam 15 çevrim dışı, 8 çevrim içi etkinlik yaptık. 2000’i aşkın dinleyici bu serinin katılımcısı oldu, 70 konuşmacı ağırladık. Sosyal medyada 1,5 milyonun üzerinde erişim yakaladık.

Niye mi?
Son dönemlerde içinde bulunduğumuz Pandeminin de etkisiyle daha çok “değişim ve dönüşüm” kavramları üzerine konuşur olduk. Hepimiz görüyoruz ki, kökten olmayan, hayatın içine alınmayan kısa süreli değişimler, kalıcı dönüşümler yaratmıyor.
Şimdi sıra kaçınılmaz dönüşümde…
İç çatışmalar, hesaplaşmalar iyidir, kabulümüze hız katar ve sorunla gelen çözümleri bulma yetimizi geliştirir. Konu kadın ya da erkek olmak değil, konu insan olabilmek.
Biçilen cinsiyet rollerine uygun davranma yükünü kişilerin üzerinden almak, kalıp yargıların olumsuz sonuçlarından kurtulmak, herkesin kendi biricikliğini özgürce gösterebilmesini sağlamak, diğer cinsiyete özgü kabul edilen özellikleri rahatça içselleştirip, geliştirebilmek için konuşmanın, birlikte konuşmanın ve yüzleşmenin faydasına inanıyorum. Tıpkı kadınlık gibi erkeklik de sadece biyolojik değil, “toplumsal ve kültürel” … Erkekler de toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamalı ve toplumdaki bütün cinsiyetlerin bu ayrımcılığa maruz kalmaması için kendilerine dayatılan rollerin dışına çıkmalı.

Konuşma ve değişme zamanı beyler, bundan kaçamazsınız.

Münteha Adalı
Erkekler Konuşuyor Kurucusu & Küratör

Yazımızı Podcast Olarak Dinlemek İçin:

Leave a Reply

Your email address will not be published.