Eşitlik

680 412 Erkekler Konuşuyor

Eşitlik?

Günümüzde eşitlik ”bir olmak” değil ”aynı olmak” anlamına geliyor.
Sevme Sanatı-Erich Fromm

Mümkün olduğunca yaşamanın alışkanlığı içindeyiz. Bu mümkünlüğü belirleyen sınırlara hakim miyiz peki? Eylemlerimizi ve söylemlerimizi kısıtlayan yapı, kişi ve kurumları seviyor muyuz? Sevmekten öte tanıyor muyuz onları? Nerede olduğumuzu, neler yaptıklarımızı ve hayallerimizi biliyorlar mı? Yoksa, onlara da bir sınırlama getirmek için mi uğraşıyorlar? Emin olmadığımız şeyleri sorgulayınca başlıyor yaşamak eylemi.

Gerçekten bir eylem çeşidi haline geldi yaşamak. Umutsuzluğa, maddi imkansızlıklara, gelecek kaygısına, kendimiz dışındaki kötü insanlara eylem yapıyor gibiyiz. Yaşamın sınırlarını doğum ve ölüm tarihlerimiz belirlemiyor artık. Kaçtığımız sorunlardan geriye kalan hayatı yaşıyoruz. Kim olduğumuzun önemi yokmuş gibi, aldığımız kararların hiçbir önemi yokmuş gibi hepimizin aynı olduğu düşüncesi ile yaşlanıyoruz. Yaşımız kaç olursa olsun da bu ihtiyarlama hali devam ediyor.

Erich Fromm Sevme Sanatı’nı yazdığından beri 65 yılın geçmiş olması bile engel olmamış halen daha bu düşüncede insanların var olmasına. Günümüz, 65 yıl öncesindeki Eşitlik düşüncesini savunuyor halen. Bir olma kavramı toplumlar için dahi geçerli olmayan bir hale geldi. Aynı olan, düşüncesinden eylemlerine aynı şeyleri yapan bireyler mutlu olmayı hak ediyormuş gibi yaşıyoruz. Farklılıkların bir arada olduğu, yani asıl insanlık eylemi, medeniyet göstergesi haline geldi.

Bu medeniyetten uzak olduğumuz gerçeği de her geçen gün tekrar tekrar yüzümüze vuruluyor. Toplumun içinde eşit olduğumuz şartlar, sorumluluklar ve haklar bizi belirleyecek olan unsurlarken; aynı olduğumuz kavramların övüldüğü kuyulardaki konuşmalar ön plana çıkıyor. Adalet kavramının eşitliğin bir parçası olduğu gerçeği de o kuyunun içinde gizli-saklı tutulmaya devam ediyor.

Arşınladığımız yollarda tanıştığımız birbirinden farklı insanlar ile kurduğumuz hayat, fikirlerin tartışıldığı ve toplum için önemli kararların alındığı ortamlarda önemsizleştirilmeye devam ediyor. Eylemsiz kaldığımız her gün biz de önemsizleşiyoruz. Nerede, hangi konumda olursak olalım hayata geçirdiğimiz her düşünce bizi daha eşit kılacak. Adaletin gerekliliğini savunmak bize düşüyorsa bu modern çağda, savunucusu olduğumuz şeyin evrenselliğini ve insanlık bilinci olduğunu unutmadan ilerlemeye devam etmeliyiz.

Cinsiyetlerin bu eşitlikteki payı, herkesin insan olması kadar. Hangi cinsiyette olduğumuz değil insan olup olmadığımız önemli.

Kırılan tabulardan değil cinsiyet eşitliği, var olan insanlık bilinci. –olması gereken yahut.-

 

M.A.

Leave a Reply

Your email address will not be published.